Fenerbahçe, Ali Koç'un başkan seçilmesiyle birlikte yeni bir yola girdi. Dile kolay, 20 yıllık Aziz Yıldırım dönemi sona erdi. Her ne kadar yönetim, teknik adam ve takımın yarıya yakını değişse de, Aziz Yıldırım döneminin kalıntılarının ve etkilerinin tamamen ortadan kalkması uzun süre alacaktır.
Yılların Aziz Yıldırım muhalifi olarak seçim sonuçlarına en çok sevinenlerden biriyim. Ali Koç da gerek seçim dönemi yaptığı açıklamalar, gerek FB TV'de katıldığı programda gerçekleri taraftarlara sunmasıyla sadece Fenerbahçelilerin değil tüm futbolseverlerin takdirini kazandı.
Sportif direktör Damien Comolli ile anlaşıldı, sonrasında Aykut Kocaman-Phillip Cocu değişikliği geldi. Talihsiz Benfica kurası, sezona kötü başlangıç derken tarihler bugün 1 Eylül'ü gösteriyor, transfer dönemi sona erdi.
29 gol atan golcüsü Gomis'i gönderen Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde bu kadar kolay bir kura çekmişken golcü alamadı. Beşiktaş da aynı şekilde son gün Burak Yılmaz transferini gerçekleştiremedi. Dolayısıyla cebinden 50 milyon Dolar parayı Fenerbahçe'ye veren Ali Koç'a, FFP şartları ortadayken transferler nedeniyle ağır eleştiriler getirmek acımasızlık olur. Zaten en kötü Ali Koç yönetiminin bile Aziz Yıldırım'la geçen son yıllardan çok daha iyi olacağı düşüncesindeyim. Fakat madem Fenerbahçe'nin bir sportif direktörü var ve teknik adam dahil tüm transferleri o yapıyor, iyisiyle de kötüsüyle de geride kalan 3 ayın eleştirisini yapmalıyız.
***
***
Sevelim sevmeyelim, Fatih Terim ve Şenol Güneş çok kariyerli, dönem dönem çok başarılı, yaşları 70'e yaklaşan iki teknik adam. Süper Lig'in ustaları. Diğer tarafta da iktidar destekli Başakşehir ve Abdullah Avcı. Bu ligde yabancı teknik adamlara medyanın yaklaşımı ortada. Zico'dan beri, yani son 10 yıldır hep Türk hocalar şampiyonluk yaşadı. Ertuğrul Sağlam'ın, Hamza Hamzaoğlu'nun şampiyonluk yaşadığı ligde hep mi yabancı hocalar başarısız? Suçu onlara atmak en kolayı. Çok uzağa gitmeye gerek yok, kısa süre önce Tudor'a basın toplantısında sorulan sorular Fatih Terim, Şenol Güneş, Aykut Kocaman'a sorulabilir mi? Yerli hocalar bariz bir şekilde medyayı, taraftarı arkasına alarak yabancıya avantaj sağlıyor. Bu başka bir yazının konusu... Ersun Yanal dışında Fenerbahçe'yi çalıştırma kapasitesinde boşta yerli hoca yoktu, Ali Koç da onu hiç düşünmedi. Belki Aykut Hoca'ya ayıp olmasın diye, belki de Aziz Yıldırım'la yaşadığı sorunlar nedeniyle.
Hem Christoph Daum sevgim, hem de Alman hocaların ülkemizdeki başarıları nedeniyle hep Alman ekolünden hücumcu bir hoca istemişimdir. Birçok isim yazıldı çizildi, Phillip Cocu'da karar kılındı. Cocu futbolcuyken çok sevdiğim bir isimdi. Kariyeri ortada. Teknik adam olarak da Hollanda'da iyi bir performansı var. Başarılı olmasını en çok isteyenlerdenim. Çok şanssız bir dönemde Fenerbahçe'nin başına geçti. Hem rakiplerde en iyi yerli hocalar var, hem Fenerbahçe'nin kadrosu rakiplerinin oldukça gerisinde, hem de FFP nedeniyle kadro yeterince güçlendirilemedi. Bunların hiçbiri alınan Malatya ve Göztepe mağlubiyetlerinin bahanesi olamaz ama şartlar nedeniyle Cocu'yu eleştirirken de dozu kaçırmamaya çalışıyorum.
***
Gelelim Comolli ve transferlere. Bir Fenerbahçe taraftarı olarak Ali Koç'a sonuna kadar güveniyorum ama aynı güveni Comolli'ye duyma zorunluluğum yok. Geride kalan 3 ayda yaptıklarıyla da güvenim giderek azaldı Fransız direktöre. Fenerbahçe'de transfer sezonunu ikiye ayırmak lazım. Giuliano-Josef'in satışının öncesi ve sonrası... Az değil tam 22.5 milyon Euro. Elde para yokken yapılan transferlerle, sonrasında yapılanları aynı değerlendiremeyiz. Neticede bu oyuncuların satışı Arap piyangosu gibi oldu, satılacaklarının garantisi yoktu.
Mevki mevki gidelim.. Transfer döneminin ilk haftalarında geç de olsa Volkan Demirel'le sözleşme yenilendi. (Bu arada, şeffaflığa çok önem veren Ali Koç'tan en büyük isteğim tüm oyuncuların maaşlarının açıklanması. Volkan ne kazanıyor bilmiyoruz? Büyük Fenerbahçeli olmakla, boş sözleşmeye imza atmakla övünen Volkan 500 bin euro mu alıyor, 3 milyon Euro mu? Bunu bilmeliyiz.) Volkan ile sözleşme imzalandı imzalanmasına da... Klasikleşen bir şekilde sezona yine kötü başladı ve Bursaspor'dan Harun transfer edildi. Üstüne bir de Kameni var ve hala gönderilemedi. Fenerbahçe için oldukça yetersiz olmasına ve 24 yaşına gelmesine rağmen Erten de bir yere kiralanmadı. "Wonderkid" Berke'yi de ekleyince tam 5 tane kalecimiz var. Bir plansızlık olduğu açık. Avrupa'da 5 tane kalecisi olan başka bir takım olmayabilir. Üstelik 5'ini toplasak maalesef iyi bir Rüştü Reçber yapmaz.
Sağ beke transfer yapılmadı. Isla, Şener ve bir de yarım Dirar var. Sol beki düşününce şükrediyor insan :) Isla sezona iyi başlamıştı bence, izlediğim maçlarda beğenmiştim ama Cocu da Aykut Hoca gibi Şener'e dönüyor. Yeterli değiller, Gökhan Gönül gibi sağ beki daha çok ararız.
Stoperde Skrtel, Neustadter'e ek olarak Diego Reyes transfer edildi. Tanıdığım bir oyuncu değil birçok transferimiz gibi. Tanımadığı oyuncuyu oradan buradan izleyip daha önceden tanıyormuş gibi yorum yapanlara da çok sinir oluyorum. Tanıma zorunluluğumuz mu var kardeşim her futbolcuyu... Umarım Neto'dan iyi çıkar. Neto da geldiğinde övülüyordu, sonucu gördük. Comolli oldukça umutlu konuştu Reyes için, göreceğiz. Bonservis verilmediği için sıkıntı yok. Ek olarak Yiğithan var, bir de kullanılabilecek Mehmet Topal. Türkiye Ligi için yeterli sayılır fakat yeri geliyor Skrtel dahi inanılmaz hatalar yapıyor.
Sol bek takımın en yetersiz mevkisi. Transfer yapılmadığı için oldukça kızgın ve üzgünüm. Hasan Ali Kaldırım yetenek fakiri bir arkadaşımız. İsmail Köybaşı ise oldukça yetenekli bir oyuncuydu bana göre. Ama Beşiktaş'tayken geçirdiği çok ağır sakatlık sonrası geriye gitti. Yeteneğinden eser kalmadı. Şu anda da ortalarda yok. Yine de özellikle hücumda Hasan Ali'den iyidir. Abdullah, Ümit Özat, Vederson, Roberto Carlos, Andre Santos, Caner sonrası bu ikiliye kalmamız takımın Aziz Yıldırım döneminde ne derece kötü yönetildiğinin özetidir.
Orta saha... Mehmet Topal-Josef ikilisinin bozulduğuna sevineyim mi, yeterince kaliteli, yaratıcı bir oyuncu alamadığımıza üzüleyim mi bilemiyorum. Sonuçta Jailson-Elif-Benzia orta sahasıyla oynayacağımız yazılıp çiziliyor. Jailson'u ve Benzia'yı tanımıyorum, ilk kez duydum. Geçen sene olmayan Elif'i de sayarsak, Topal oynamadığı takdirde yepyeni bir orta sahamız olacak. Uyumları, takımın oturması derken 2 ay geçecektir, umarım şampiyonluk yarışında çok gerilerde kalmayız bu süreçte. Wilshere ve Sissoko hayalleri kurarken Jailson ve Benzia'ya kalmamız hayal kırıklığı yarattı, bu bir gerçek. Mehmet Ekici güven vermiyor, Ozan Tufan elde kaldı, Tolga Ciğerci transferine sevindim. Genç Ferdi'yi ise henüz göremedik.
Sol açık ve sağ açık... 4-3-3'te, özellikle de takımın gol yükünü sırtlayan Giuliano'nun ayrılışından sonra kenarlarda oynayan oyunculara büyük iş düşüyor. Herkesin tanıdığı Ayew kiralandı, fakat maalesef şimdiye dek oldukça kötü maçlar çıkardı. Barış Alıcı yeteneğini belli etti, takımın yeni Serhat Akın-Tuncay Şanlı'sı olmaya aday. Ama ben hem Barış'ın, hem de Elif'in yavaş yavaş takıma girmesi gerektiğini düşünüyorum. Alper, Eskişehir'de orta saha hatta önlibero oynayarak yükselmiş bir oyuncu. Bizde ise sadece kanatlarda görev alıyor. Forvette dahi elinden geleni yapsa da bence asla Fenerbahçe'nin ileri üçlüsünde oynayacak yeterlilikte değil. Şans bulduğunda iş yapan Aatıf ise kayıp.
Valbuena apayrı bir mesele. Bence takımın en yetenekli oyuncusu. (Fenerbahçe'nin en yetenekli oyuncusunun Valbuena olması da üzücü) Kritik bölgede yaptığı top kayıpları benim de sinirimi bozuyor fakat gayet istekli ve kaçak oynamıyor. Giuliano çok kaçak oynuyordu. Cocu da son maçlarda forma şansı vermedi, hatta son maçta oyuna dahi sokmadı. Cocu bu kadar tecrübeli bir oyuncuyu sonradan bile oyuna sokmuyorsa bir bildiği vardır diyeceğim ama 2 maçtır gol atamayan Fenerbahçe'de Ayew kadar oynayacağından şüphem yok.
Santrforda ise Bas Dost ile büyük beklentiye girdik. Çok istediğim bir transferdi. Burada şov yapardı. Slimani istekli ve fizik olarak iyi durumda olsa da oynadığı 2 maçta da önemli gol fırsatlarını değerlendiremedi. Umarım bu akşamki Kayserispor maçıyla birlikte gollerini sıralamaya başlar. Soldado satılsa iyi olurdu ama elde kaldı. Bir zamanlar çok sevdiğim, hastası olduğum Soldado'yu bu halde görmek beni üzüyor. Diğer bir golcümüz Frey ise "kapalı kutu" transferler arasında en olumlu baktıklarımdan. Çünkü formda geliyor. Her ne kadar yetenek takıntım olsa da, formda 6/10'luk oyuncu, formsuz 8/10'luk oyuncudan iyidir.
Muhtemelen bir süre sonra ilk 11 şöyle oluşacak: Harun/ Şener-Skrtel-Reyes-Hasan Ali / Jailson-Elif-Benzia / Ayew-Slimani-Alper(Barış). Beşiktaş ve Galatasaray 11'lerinden oldukça geride bence.
***
***
Comolli'ye olan asıl eleştirilerime gelirsek...
Kulüpler için neredeyse şampiyonluktan da önemli olan tek şey Şampiyonlar Ligi'ne girmek. Çünkü çok büyük bir gelir var. Kura şanssızlığı ile Benfica gelse de, bu maçlara daha iyi kadrolarla çıkabilirdik. Golcü olarak Alper oynadı ya... Başta Slimani, transferlerin bazıları erken yapılsa Benfica'yı büyük ihtimal yine eleyemezdik ama şansımız artardı.
Diğer önemli bir konu. Burada belki direkt Ali Koç'un isteği vardır, bilemiyorum. Josef ve Giuliano'dan gelen 22.5 milyon Euro'nun belki de yarısını kullanmadık bu transfer döneminde. Kapalı kutu, tanınmayan oyuncular aldık satışlar sonrası. Fenerbahçe'nin inanılmaz bir borcu var, diğer yandan da FFP sınırlaması.. Ali Koç çıkıp bu sezon Berke'yi, Ferdi'yi, Barış'ı, Elif'i oynatacağız dese ben de dahil herkes destek verirdi. Ama öyle bir durum yok ve şu an şampiyonluk/Şampiyonlar Ligi hayati bir önem taşıyor. Bu 22.5 milyon Euro'nun hepsi kullanılıp daha kaliteli transferler yapılsaydı, şampiyonluk şansı artacaktı. FFP'de o kadar açık veren Galatasaray dahi men almadıysa, Fenerbahçe'ye de bir şey olmazdı.
Marco Fabian konusunda ise apayrı bir rezillik yaşanıyordu az daha. Skandal son anda önlendi. Taraftarın tepkisi de işe yaradı bence burada.
Takımın en eksik noktası sol beke transfer yapılmaması, 2. sınıf da olsa Emre Belözoğlu tarzı solak bir orta sahanın alınmaması, Ozan Tufan-Dirar-Kameni gibi oyuncuların elde kalması da Comolli'ye yazılacak diğer eksiler... Her ne kadar Dirar gibi vasat oyuncuları kadroya Aziz Yıldırım yönetimi ve Aykut Kocaman katsa da, bunları olabildiğince elden çıkarmak da Comolli'ye düşüyor. Şu an 15 yabancımız var ve bugün bir oyuncu liste dışı kalacak.
Takımın en eksik noktası sol beke transfer yapılmaması, 2. sınıf da olsa Emre Belözoğlu tarzı solak bir orta sahanın alınmaması, Ozan Tufan-Dirar-Kameni gibi oyuncuların elde kalması da Comolli'ye yazılacak diğer eksiler... Her ne kadar Dirar gibi vasat oyuncuları kadroya Aziz Yıldırım yönetimi ve Aykut Kocaman katsa da, bunları olabildiğince elden çıkarmak da Comolli'ye düşüyor. Şu an 15 yabancımız var ve bugün bir oyuncu liste dışı kalacak.
***
Özetleyecek olursam... Ali Koç'un Fenerbahçe'nin kurtarıcısı olduğuna inananlardanım. 2 dönem yani 6 yıllık süreçte Fenerbahçe'yi oldukça başarılı ve kendini döndüren bir kulüp haline getireceğine inancım tam.
Bu sezon özelinde ise Fenerbahçe'nin şampiyonluk şansını Galatasaray ve Beşiktaş'a göre az buluyorum. Rakiplerin hem yerli hoca, hem de kadro avantajı var. Ocak ayında transferde neler olur bilemem ama Phillip Cocu bu kadroyla Fenerbahçe'yi şampiyon yaparsa inanılmaz bir başarıya imza atmış olur.
Transferde de keşke bu kadar geç kalınmasaydı, Benfica maçına en uçta Alper ile çıkmak zorunda kalmasaydık, çok adam almak yerine Giuliano ve Josef'in satışından gelen parayla az ama öz, yani gerçekten kaliteli oyuncular alsaydık. Örneğin Beşiktaş Karius'u uygun şartlarda kiralıyorsa, biz de alabilirdik. Volkan, Harun, Kameni, Berke derken maliyet nerelere geldi. Elde para yokken, ilk dönemde yapılan transferlere olumlu bakıyorum, sonrası ise hayal kırıklığı bende. Jailson, Benzia, Frey, Reyes... Dileğim çok iyi çıkmaları, o zaman da gelip burada Comolli'yi överim. Bas Dost, Wilshere ve Sissoko transferlerinde yaşananların, Volkan ile sözleşme yenilemenin, Marco Fabian ve Emre Akbaba'nın iyi bir ders olması dileğiyle...