29 Aralık 2009 Salı

Fenerbahçe'nin 2000'li Yıllarda Hayal Kırıklığı Yaratan Transferleri


Seriye başladım, devam edeyim. Bu seferki listemiz, Fenerbahçe'nin "böyle mi olacaktı?" dedirten transferleri. Listeyi oluştururken önem verdiğim kriterler, taraftarda oluşturdukları heyecan/beklenti, toplam maliyet ve gösterdikleri performans. Yoksa normalde eskilerden Simao-Vladimir Beschastnykh (hala 100 Türk insanından 95'i yanlış okur), yenilerden Maldonado-Josico böyle bir listede ilk sıralarda olur fakat maliyetlerini Güiza vb. isimlerle kıyasladığımızda çerez-fıstık parasına gelmişler. Örneğin, Beschastnykh'in bonservisi 800 bin dolar civarındaydı. Üstelik ben 34-35 yaşındaki Simao'dan hiçbir şey beklemiyordum. 10 isme karar verirken yine zorlandım, listeye giremeyenleri altta belirteceğim ki "aa bunu neden almadın, hakikaten ben olsam x'in yerine onu en başa yazardım" deyin.



1- Ariel Ortega: Uzun uzun yazmaya gerek yok herhalde Ortega için. İlk sıraya hiç düşünmeden onu yazdım. Yarattığı beklenti o kadar büyüktü ki... Performans olarak bence kötü değildi, bazı maçlarda çok çok iyiydi hatta. Fakat dediğim gibi öyle hayallerimiz vardı ki, yerle bir etti. Tabii Türkiye'den çok kısa bir sürede ayrılmasının tek suçlusu olarak onu göstermemiz yanlış olur. Konuşmaya başlarsak Aziz Yıldırım'dan Lorant'a, Ceyhun'dan Revivo'ya kadar yolu var...



2- Nicolas Anelka: Şimdi eminim "Anelka Fenerbahçe'de gayet iyiydi, 2. sırada ne işi var, ben olsam listeye bile almazdım, giderken de iyi para kazandırdı" diyenler çıkacaktır. Geçiniz bunları... Anelka şu an en çok sevmediğim futbolculardan biri, nedeni de Fenerbahçe'de oynadığı yıllardaki performansı, gamsızlığı vs... Sakatlığı olur, yaşlı olur vs. tamam. Ama Anelka Fenerbahçe'ye geldiğinde 26 yaşını bile bitirmemişti, sağlamdı da. Beklentilerimin 10'da 1'ini bile karşılayamadı. Bakınız şimdi nerede oynuyor, neler yapıyor. Seni sevmiyorum Sütoğlan!



3- Yusuf Şimşek: Onunla ilgili de fazla yazmak istemiyorum. Kader diyemezsin, sen kendin ettin! Tek şanssızlığı onun döneminde Fenerbahçe yıldızlar karmasıydı. O zamanki 25 yaşında, aynı karakter ve ruh halindeki Yusuf şimdilerde Fenerbahçe'ye transfer olsa eminim daha fazla şans bulurdu.



4- Mateja Kezman: Listede kesin olacaktı da, daha altlara mı yazsaydım diye düşünüyorum hala. Sebebi de bize gelmeden önce yaşadığı ağır sakatlıklar. Kezman'ı çok severdim Fenerbahçe'ye gelmeden önce, Anelka transferinden 10 kat daha fazla sevinmiştim düşünün yani... Ama olmadı... Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra da yükselişe geçemeyeceğinden emindim.



5- Hakan Bayraktar: Normalde onun da bu kadar üst sıralarda olmaması lazım, ama Fenerbahçe'ye transferi o kadar olaylı olmuştu ki, 2 veya 3'e de koyabilirdim. O günlerde Hakan Bayraktar'la yatıp Hakan Bayraktar'la kalkıyorduk. Sonuç? "0". Başlı başına hayal kırıklığı... Onun da şanssızlığı transfer olduğu sene Şampiyonlar Ligi'nde 0 çekilmesi ve Mustafa Denizli'nin Fenerbahçe'den ayrılmasıydı.



6- Daniel Güiza: "Sen Güiza'cısın, adamı savunup duruyorsun, nasıl bu listeye koydun?" denileceğine biliyorum. Ama normalde ilk 2-3'te olması gerekirdi Güiza'nın. 6. sıraya yazmanın sebebi hala Fenerbahçe'de oynaması ve durumu kurtarabilme ihtimalinin var olmasıdır. Ama 14 milyon euro bir rekor ve Güiza, penaltısız 27 golle La Liga gol kralı olarak geldiği Fenerbahçe'de öyle goller kaçırdı ki, geçen gün Sercan Yıldırım'ın "Güiza denince aklına ilk ne geliyor?" sorusuna "gol kaçırmak" cevabını vermesine sebep oldu. Oyun olarak bazı sorunlu dönemler dışında Fenerbahçe'ye yararlı olduğunu hep söylesem de, kaçırdığı goller açıklanamayacak cinsten.



7- Ceyhun Eriş: Yusuf Şimşek deyince aklıma nedense (!) hep Ceyhun geliyor. "Ortega'nın başını yedi" diyenlerin sayısı hiç de az değil. Günahını almayayım yine de. Futbol sahada iki topla oynansaydı, Ceyhun efsane olurdu. :) Şaka bir yana, onun kariyeri de çok farklı olabilirdi.



8- Zafer Biryol: 2003/04 sezonunda 33 maçta attığı 25 golle gol kralı olmuştu Zafer. Bir sonraki sezon da 31 maçta 18 gol atarak başarısını devam ettirince, ona Kadıköy yolu gözüktü. Fakat transfer olduktan sonra ağır bir sakatlık geçirdi ve sahalardan uzun süre uzak kaldı. Fenerbahçe'den sadece 3 resmi maç oynadıktan sonra -gol atamadı bu maçlarda- ayrıldı. Bu 3 maçta toplam 40 dakika bile oyunda kalmadı. Zafer Biryol'un bu açıdan baktığımızda Fenerbahçe'de başarısız olduğunu söyleyemeyiz çünkü şans bulamadı. Ama hayal kırıklığı yarattığı bir gerçek.



9- Oktay Derelioğlu: Son 2 isimde bayağı zorlandım, ama Oktay'ı da yazmasam olmazdı. Fenerbahçe için kabus gibi geçen 1999/2000 sezonunda Antep Fenerbahçe'yi 5-1 yenmişti, 4 golü Oktay atmıştı. Eminim ki Aziz Yıldırım o gün Oktay'ı almayı kafasına koymuştur (zaten o gün Antep'in ilk 11'inde olan Hakan Bayraktar ve Erhan Albayrak da sonradan transfer edildi). O sezon bayağı başarılı olan Oktay, Las Palmas macerasından sonra (yanlış hatırlıyorsam düzeltin lütfen transfer sıralarını) Trabzonspor'a transfer oldu ve yarım sezonda süper bir performans sergiledi, 13 maçta 14 gol. Böylelikle Fenerbahçe'ye gelmeye hak kazandı. :) Ama rahatlıkla söyleyebilirim ki Fenerbahçe performansı benim için hayal kırıklığıydı. Özellikle Galatasaray'ın 7 kişi kaldığı maçta tek fark olmasının bir numaralı sebebi Oktay Derelioğlu'nun atamadığı gollerdir. Oktay'ın Fenerbahçe dönemi denilince hep bu maç gelir aklıma. Son yarım saatte Andersson'un yerine oyuna girmişti ve saç-baş yoldurtmuştu.



10- Kemal Aslan: Ağır sakatlıklar/hastalıklar yüzünden kariyeri sekteye uğrayan futbolculara bu listede yer vermemeye çalıştım -Washington'u yazmadım örneğin- ama Kemal'den çok şey beklediğim için o zamanlar, üstelik aşırı derecede de sevdiğim için kesinlikle benim listemde yer almalıydı. Gaziantep'teki, Ümit Milli Takım'daki günlerini hatırlıyorum da... Örneğin, Cristiano Ronaldo'lu Portekiz maçlarının yıldızıydı. Geldiği nokta çok üzücü... Şu sakatlıkların gözü kör olsun.

Listede yer verilebilecek diğer isimler ise;

- Celil Sağır (sakatlıklar yaşamasaydı kesin yer alırdı)
- Elvir Baliç (R. Madrid'den kiralık geldiği dönem)
- Simao
- İsmail Güldüren
- Washington
- Beschastnykh
- Erhan Albayrak
- Rebrov
- Mahmut Hanefi
- Servet Çetin
- Murat Hacıoğlu (aslında Hacıoğlu'nu buraya da yazmazdım fakat sezon öncesi hazırlık maçlarında çok iyiydi)
- Ali Bilgin
- İlhan Parlak
- Maldonado
- Josico
- Burak Yılmaz
- Gökhan Emreciksin

6 yorum:

  1. Cem Karaca da vardı.Heey gidi,Yozgat'ın sol kanadından akın akın toplar getirirdi.Galatasaray'ın sağ tarafını folloş etmişti bir maç.Dikkatleri iyice üzerine çekti,geldi transfer oldu.Kapasitesi belliydi ve o kapasitenin üzerine çıkamadı.

    Beschastnykh Spartak Moskova'da fena oyuncu değildi.Rus milli takımında da banko oynuyordu.Bize geldiğinde epey şaşırmıştım.Lakin fasülyeden topçu çıktı o da.

    YanıtlaSil
  2. ben cem karaca'dan bir şey beklemiyordum, o yüzden yazmadım. :)

    YanıtlaSil
  3. Rebrov benim için büyük hayal kırıkılığı idi. Aslında sanki yeterince şans da bulamadı. Sürekli oynasa toparlayacak gibi geliyordu. Veya ben öyle hissediyordum.

    YanıtlaSil
  4. sekhranikos: hayal kırıklığı kısmında haklısın. fakat rebrov o eski rebrov değildi bize geldiğinde maalesef. zaten öyle olsa ucuza alamazdık. yine de elinden geldiğince katkıda bulundu. daha fazlasını beklemiyordum ben şahsen ondan...

    YanıtlaSil
  5. galatasaray'ın kadıköy'de ligde malum bir 10 sezonu var ya.. işte bence orada en yenilmemezliğe yaklaştığımız maç 2003-04'teki idi. işte o maç son anlarda cem papila'nın da ittirmesiyle mehmet yozgatlı golünü atmış ve 2-1 kaybetmiştik.
    galiba ona arapasını rebrov atmıştı. bir de konya deplasmanında tek başına maç almıştı.. başka da bir şey yapmadı zaten desek yanlış olmaz.

    YanıtlaSil
  6. evet haklısın o gol çok önemliydi, rebrov vermişti pası, berabere biterdi yoksa çok büyük ihtimal o maç...

    YanıtlaSil