19 Aralık 2009 Cumartesi

Fransa 98'den Anlar



İngiltere'nin önünde grubu lider tamamlayan Romanya ile Arjantin'in ardından 2. olan Hırvatistan'ın 2. turda oynadığı maçtan bir kare. İki büyük yıldız, Hagi ve Boban... Maçı Hırvatlar Suker'in penaltısıyla 1-0 kazanıp yoluna devam etmişti.



Yine 2. turda oynanan Hollanda-Yugoslavya maçından bir foto. Bir tarafta Overmars'ım, diğer tarafta Petrovic. Arkadaki arkadaş belki de daha sonraları Fenerbahçe'de oynayacağını aklından bile geçirmiyor. :) Maçı Hollanda Davids'in son dakika golüyle 2-1 kazanmıştı.



Ronaldo'yu koymamak olmazdı. İlk turda Brezilya'nın rahat kazandığı Fas karşılaşmasından. Goller Ronaldo, Rivaldo ve Bebeto'dan.



Ve Ortega... 5-0'lık Jamaika maçından. Muhtemelen attığı 2. golden sonrası. Diğer 3 golü de Bati-gol atmıştı...



Belki de Carlos'un en iyi olduğu yıllar. Turnuvanın açılış maçı olan İskoçya karşılaşmasından. Ayaktaki isim Collins olmalı, çünkü o maçta İskoçların penaltısını da 11 numaralı futbolcu atmıştı...



Eee, 90'ların sonu olur da Schmeichel olmaz mı? 1-0 kazandıkları Arabistan maçı sonu...



Milli takım kariyerinde 141 maçta gol atamadı Thuram... Attığı 2 golü de tek bir maçta attı. O da Fransa'nın kaderini değiştiren karşılaşmalardan biri olan Hırvatistan maçı... Hatırlanacağı gibi yarı finalde Suker'in golüyle 1-0 geriye düşmüştü Fransızlar, Thuram attığı çok kritik 2 golle takımını finale taşıdı.



Klinsmann ve Köpke... Fransa 98'de Almanya'yı desteklememin başlıca sebebidir bu iki isim. Çeyrek finalde Hırvatlara 3-0 yenildikleri maç sonrası... Arkadaki topçu da yanılmıyorsam Heinrich.



Karışık gitmek istedim... Bu an da futbolseverlerin hafızasındadır. Taffarel'in çaresizliği. Petit de milli takım adına sadece 6 gol atmış. Bunlardan birini şampiyonluk maçının son dakikasında attığı için çok mutludur herhalde.



Turnuvanın gol kralı olan Suker'in 3.'lük maçı sonrası sevinci... 7 maçın 6'sında gol atmıştı, haketti.



Turnuvanın diğer bir yıldızı Cristian Vieri... Elendikleri Fransa maçında penaltıdan attığı golü de sayarsak turnuvada oynadığı bütün maçlarda gol atmıştı. Suker'e yetişemedi. Bu sevinç Kamerun maçından. Arkadaki isim de diğer bir efsane...



Rivaldo 2 gol attığı çeyrek finaldeki Danimarka maçında rakibini geçmeye çalışırken. Çıkaramadım vallahi rakibini. Diğerleri kaptan Michael Laudrup ve sağ bek Colding...



Bu kareyi yakalayanı tebrik etmek lazım... Hatta Songo'o yerinde olsam çerçeveletip evime asardım zaman zaman gülmek için. Bu süper frikiği atan isim Şili'nin 10 numarası Sierra...



Son fotodaki an da herkesin hafızasındadır diye düşünüyorum... Batty bu penaltıyı atsa 6. atışlara geçilecekti. Beckham'ın 2. yarının başında kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan İngilizlere yazık olmuştu. Ayrıca Carlos Roa bu penaltı atışları sırasında hakem Kim Milton Nielsen'e itiraz ettiği için sarı kart görmüştü. Penaltı atışları sırasında hakeme itirazdan kart gören başka kaleci hatırlamıyorum...

3 yorum:

  1. en zevkli, en güzel kupa budur benim nazarımda.

    YanıtlaSil
  2. - Romenler, nedense "uğur" getiriyor diye topluca saç boyatmışlardı lakin elenmekten kurtulamadılar. Sanırım aynı totemi euro2000'de çeyrek finalde de denemişlerdi, yine tutmamıştı. Halbuki 94'te totemsiz yarı finalin kapısından döndüler.

    - Yugoslavya - Hollanda maçında yanılmıyorsam yugoslavlar 1 de penaltı kaçırmışlardı. çok net hatırlamamamın sebebi o günlerde sünnet düğünümle meşgul olmamdı :)

    - kupanın en büyük dombilisi hiç kuşkusuz çeyrek finalde Wörns'ü kırmızı kartla oyundan atan hakem Pedersen'dir. Yanlış hatırlamıyorsam Hırvatlar'ın golleri bu karttan sonra gelmişti. Almanlar her ne kadar iyice yaşlanmış olsalar da sempati duymamdan ötürü elenmelerine üzülmüştüm baya. Özellikle Lothar Matthäus'u Dünya Kupası'nda bir daha izleyemeyecek olmak çok üzdü....

    - Finalde, Petit'in son dakikada gelen golüne kadar Fransa yedek klübesinde herkes endişeyle izliyordu maçı. O zaman da anlamamıştım, şimdi de anlayamıyorum bunun sebebini. Tamam, Dünya şampiyonluğu geliyor, ama 2-0 öndesin ve son dakikalardasın, nedir bu gerilim kuzum?!

    - Carlos Roa'nın hastasıydım o sene! Adamı tanımıyordum bile daha öncesinde. Biraz da yine o sene meşhur olan "Grup Laçin"in gözlüklü üyesine benziyordu. Sanırım ondan ötürü sempatik gelmişti gözüme. Sonraki Dünya Kupası'nda göremedik. Zaten Arjantin Milli Takımı'nın son 20 yıllık hastalığı bu: her turnuvada kaleci değiştirmek. Ha, ayrıca kendisi çeyrek finalde Bergkamp'tan çok güzel bir gol yemişti, fakat burada övülmesi gereken kişi Roa değil. :)

    YanıtlaSil
  3. Roa'yı sonraki kupada görmemen normal. Kendisi 2000'de kıyamet kopacak diye 99'da futbolu bıraktı, sonra bişey olmadığını görünce 2002'de geri döndü ama kupaya katılamadı.

    YanıtlaSil